Kendi hayatlarımızı gayet güzel yaşıyoruz. Ama bizim hayatlarımızın toplamı, yapılan buluşlar ve nice şey bir araya geldiğinde aslında yaşlı dünyamızın ve insanlığın tarihini oluşturuyor. Son zamanlarda kafayı resmen bu konuya taktım. Yaptığım minik araştırma, çok keyifli bir yazıya dönüştü. Bayanlar baylar, işte Tetik Araştırma Şirket’inin ihtiyar delikanlı dünyamız ve tarihimizle ilgili vardığı sonuçlar!

İnsanlık tarihini 60 yaşında bir insan olarak düşünelim. Ve 60 yaşındaki bu insanın, yani “İnsanlık Tarihi”nin, bugüne kadar nelerden ne kadar hızla geçerek, nasıl günümüze geldiğine bir göz atalım…

İnsanoğlundaki ilk zeka belirtisi 7 yaşındayken ortaya çıkmıştır. 7 yaşına kadar  insanoğlu, tabir-i caizse tam bir hayvan olarak yaşamıştır. 7 yaşında taş yontmayı öğrenmiş  ve 25 yaşına kadar sadece bu işi yapmıştır. Tabii yaptığı aletleri, avlanmakta kullandığını unutmadan notumuza ekleyelim ve haksızlık etmeyelim…   

İnsanımız ancak ve ancak 25 yaşına geldiğinde en müthiş buluşlarından birini gerçekleştirmiş ve ateşi keşfetmiştir.  Taş yontmaktan sonra çok yorulmuş olsa gerek ki 54 yaşına dek sadece bunlarla yetinmiştir.

55 yaşında ölülerini gömmeye başlamıştır. “İyi de bunda ne var?” demeyin. İnanın bu çok önemli bir belirtidir. Çünkü, “İnsanın, insanlığını keşfetmesidir.” Başka bir deyişle kendinin farkına varması, diğer canlılara göre özel bir yerde olduğunu anlaması demektir. Zaten bunun farkına varınca yaptığı ilk iş ölülerine sahip çıkmak olmuştur.

Peki ihtiyar delikanlımız “İnsanoğlu” bundan sonra neler yapmış?.. Çok geç başladığı yolculuğu nasıl bugünkü halini almış?..

İnsanımız 55-58 yaşları arasında toprağı işlemeye, hayvanları ehlileştirmeye başlıyor ve tekerleği keşfedip komün biçiminde barınaklarda yaşama alışkanlığını kazanıyor.

59 yaşında madenleri keşfedip yararlanıyor. 60’a varmak için yaşadığı son 12 aylık dönemin 8’inci ayında alfabeyi buluyor. 10’uncu ayında İlyada’yı yazıyor. 10’uncu ayın 25’inci gününde tek Tanrılı dinleri keşfediyor ve geriye sadece ama sadece bir ayı kalıyor.

İnanması güç ama şuan çevremizde gördüğümüz hemen her şey, bu bir aya sığıyor. Bakın bu bir ayda neler oluyor?

Son ayın son 5 gününe bakıyoruz. “İnsanoğlu”, İkinci gün matbaayı buluyor. Dördüncü günün akşamı ise buharlı makineleri… Yorgunlukla yatağına girse de sabah muazzam bir enerjiyle güne başlıyor. Kahvaltısından sonra kahvesini yudumlarken beşinci günün sabahı, buharlı makineleri sanayiye uyguluyor. Ve sanayi devrimi yapıyor. Yine aynı gün; “Çalışan demir ışıldar. Çalışmayan ise paslanır!” diyerek hızlanıyor. Dinamoyu, motoru buluyor…

60. yaşının son üç saatinde, telgraf, telefon, radyo ve televizyonu geliştiriyor. Bununla da kalmıyor yine 60. yaşının son 30 dakikasında uzayda dolaşmaya başlıyor. Bilgisayar ve internet adlı oyuncağı keşfederek bilişim teknolojisini geliştiriyor!

Sakın ölecek diye beklemeyin. Çünkü son saniyede insan kopyalamayı keşfedip, kök hücre üretmeye başlıyor. Yani neredeyse ölümsüzlüğün kapılarını aralıyor…

Görüldüğü gibi değişim ve dönüşüm özellikle insanlık tarihinin son günlerinde inanılmaz bir ivmeye ulaşmış durumda. İnsanlık tarihi 60 yıllık ömrünün son iki yılında tarım devrimini, son gününde ise sanayi devrimini gerçekleştirmiş oluyor! Son dakika da ise neler olacağını birlikte yaşayıp göreceğiz…